Enflasyon hesaplarında büyük fark

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla faiz indirimi operasyonu başlatılmasının üzerinden tam iki yıl geçerken, bu dönemdeki tarihi fiyat artışlarının hesaplanmasında büyük farklar ortaya çıktı.

Eylül 2021 ile Eylül 2023 dönemi arasındaki 24 aydaki birikimli enflasyonuna dair Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bulduğu oran ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) bulduğu oranlar arasında daha önce görülmedik makaslar oluştu.

TÜİK verilerine göre iki yıllık birikimli enflasyon yüzde 196,3 olurken, bu oran İstanbul enflasyonunu ölçen İTO’ya göre yüzde 259,2, ENAG hesaplamasına göre yüzde 558,8 oldu.

TÜİK hesaplamasına göre bile Türkiye tarihinde enflasyonun en hızlı şekilde yüzde 100’e ulaştığı, yani fiyatlar genel seviyesinin en hızlı şekilde ikiye katlandığı sürece imza atılırken, İTO ve ENAG’ın hesapladığı oranlar, durumun resmi rakamlardan çok daha vahim olabileceğine işaret ediyor.

HANGİSİ DOĞRU?

Birçok vatandaş da TÜİK’in açıkladığı oranların, hayatlarında deneyimledikleri gerçek fiyat artış oranını yansıtmadığına inanıyor.

Eylül 2021’de 100 TL olan bir sepet mal ve hizmet eylül 2023’te; TÜİK’e göre 296 TL’ye, İTO’ya göre 359 TL’ye, ENAG’a göre ise 659 TL’ye yükseldi.

Eylül 2021’de vadesizde unutulan 100 TL’nin alım gücü bugün TÜİK’e göre 33,8 TL’ye, İTO’ya göre 27,8 TL’ye, ENAG’a göre 15,2 TL’ye geriledi.

Seçimler öncesinde oy kaygısıyla düşürülen faiz, seçim sonrasında ödemeler dengesi krizinden kaçınmak için hızla yükseltilse de son iki yılda yaratılan tahribatı düzeltmenin kolay olmadığı görülüyor.

YANLIŞ HESAP BÜYÜK ADALETSİZLİK YARATIYOR

Enflasyonun yanlış hesaplanması, ekonomide yanlış kararlar ile birlikte büyük adaletsizlikleri de beraberinde getiriyor.

Maliyet artışlarının çok üzerinde zam yapabilen şirketler son iki yılda ucuz kredilerin de katkısıyla rekor kâr artışlarına imza atarken, ücretleri resmi TÜİK enflasyonunun civarında artan çalışan kesim için reelde büyük kayıp yaşadı.

Enflasyonun yanlış hesaplanması sonucunda faiz hesaplaması yapmak da zorlaştı. Hiperenflasyon nedeniyle altın, gayrimenkul ve otomobile kaçış da cari açığı patlatırken barınma krizini de beraberinde getirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir