Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç’in katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, sempozyumun açılışında, reel sektör olarak yargı camiasıyla istişareye önem verdiklerini ve hukuk sistemini sadece devletin değil, ekonominin de temel direği olarak gördüklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Tahkim ve arabuluculuk gibi, yargıdaki iş yükünü azaltacak, adaletin zamanında ve doğru tecelli etmesini sağlayacak yöntemlerin, ülkemizde ve iş dünyamızda yaygınlaşmasına gayret ediyoruz” şeklinde konuştu.
TOBB bünyesinde, UYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi kurduklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu, “TOBB UYUM Akademi ile arabuluculara ihtiyaç duydukları her alanda eğitimler veriyoruz. Odalarımız da bu konuyu sahiplendi ve kendi bünyelerinde merkezler açarak arabuluculuğun yaygınlaşmasını sağladı” dedi. Gelişmiş ekonomilerde, ticari uyuşmazlıkların yüzde 75’inin alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleriyle sonuçlandırıldığını aktaran Hisarcıklıoğlu, tahkim uygulamasının da yaygınlaşmasını sağladıklarını dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu, “Tahkim de ticari hayatın ihtiyaçlarına cevap veren, hızlı, uzmanlaşmış, esnek ve daha az masraflı bir yargılama hizmeti sunmaktadır. Tıpkı mahkeme kararları gibi icra daireleri vasıtasıyla icra edilmektedir. Taraflar, uzman hakem veya hakemleri serbestçe seçebilmektedir” ifadelerini kullandı.
“İş adamları güvencede olmak ister”
Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi; “Eskiden Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımı, yılda 1 milyar doları geçmezdi. Hükümetimizin tahkimi ulusal mevzuatımıza eklemesinin etkisiyle Türkiye’nin yatırımcılar nezdinde cazibesi arttı. Gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımı yıllık ortalama 10 milyar dolarlar seviyesine çıktı.
Tahkimin iş dünyası açısından önemli bir konu. Biz iş adamları olarak iş bağlantılarımızı kurarken güvencede olmak isteriz. Zira ticaret ve yatırım yapmak, risk almak demek. Başka bir ülkede bunu yaptığınızda bu risk daha da büyür. Bu da ticaret ve yatırım iştahını azaltan bir durum. Herhangi bir ihtilaf durumunda, tahkim gibi kuralları baştan net olarak konulmuş bir başvuru merciinin bulunması tüm tarafları korur. O ülkeyi, iş adamları nezdinde daha cazip kılar. Bu nedenle tahkim, artık iş yapmanın olmazsa olmaz koşullarından biri haline gelmiştir.”
Adalet ve güven duygusunun bir ülkede güçlü olduğunda, o ülkenin ekonomisinin de güçlü olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Hukuk sistemimizi daha sağlıklı hale getirme konusunda ne kadar başarılı olursak, ülkemiz ve ekonomimiz de o kadar güçlenecektir. Dolayısıyla reel sektör olarak, yargı sistemini güçlendirecek, kapasitesini ve etkinliğini artıracak her düzenlemeyi destekledik ve destekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Hukuk ile ekonomi arasındaki dostluk yeniden kurulmalı”
Hukuk ile ekonomi arasındaki dostluğun yeniden kurulması gerektiğine işaret eden İTO Başkanı Avdagiç, “Bizim hukukumuzda geçmiş ticaret kodlarımız mevcuttur. Geriye sadece bu ruhun günün dili ve anlayışına büründürülmesi kalıyor.
Ekonomiyi ve ticareti daraltan da genişleten de hukuki altyapıdır. Hukuk altyapınız, yatırımı ve yatırımcıyı, üretimi ve üreticiyi, ticareti ve tüccarı ne kadar koruyorsa, sizin ekonominiz de o kadar büyür. Hem yerli hem yabancı yatırımcı için cazibe merkezi olur. Hukuksal altyapınız ne kadar ayrıntıcı ne kadar kısıtlayıcı ne kadar üretimi bağlayıcı olursa o kadar çorak bir ülkeye dönersiniz.”
Avdagiç, ‘gelişmenin, girişimciliğin ve yenilikçiliğin korunması ve teşvik edilmesi’ anlamına gelen fikri mülkiyet haklarının titizlikle korunması gerektiğini kaydederek, “Fikri mülkiyet haklarının korunması iş dünyasının önünü açacak. Fikri mülkiyet mahkemelerinin sayısının ve kalitesinin artırılması gerekiyor ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi de elzem bir konudur” dedi.