Necmi ÇELİK
UPS Türkiye Ülke Müdürü Engin Kolat’ın katılımıyla UPS’in Avrupa’daki bölgesel aktarma merkezinin bulunduğu Köln-Bonn Havaalanı’na bir ziyaret gerçekleştirildi. Dünyanın en büyük paket teslimat şirketlerinden biri olan UPS’in dünyada toplam 11 adet Airhub’ı bulunuyor.
Almanya’da bulunan 105 bin 500 metrekarelik Köln Airhub’ında yaklaşık 3 bin 500 kişi çalışıyor.Köln Airhub’ın uçak filosunda 49 kargo uçağı bulunuyor. Bölgesel aktarma merkezinde saatte yaklaşık 200 bin paket elleçleniyor. UPS Türkiye Ülke Müdürü Engin Kolat bu ziyaret dolayısıyla sorularımızı yanıtladı. UPS’in Türkiye’de 35’inci yılını kutladığını belirten Engin Kolat “Hem yurt içi işini hem ihracatı ve dış ticaret taşımacılık işini aynı ekiple ve aynı çatı altında yapan tek uluslararası lojistik şirketiyiz.
Bu bize çok farklı bir güç veriyor. Adana’dan aldığınız bir paketi İstanbul’ a taşıyorsunuz. Aynı zamanda Kayseri’den aldığınız bir paketi de New York’a taşıyabiliyorsunuz.Bunların hepsini UPS üniformalı çalışanlarla yapmak ve tamamen Türk bir ekiple yapmak büyük bir gurur. Hem kapasite hem de yatırımlar anlamında 2009 ‘dan bu yana sürekli iyiye giden bir yolculuğumuz oldu Türkiye’ de”dedi.
Türkiye’de son dönemde gerçekleşen yatırımlar hakkında bilgi veren Kolat “Son birkaç yılda bizim ana yapı taşı diyebileceğimiz önemli yatırımlarımız oldu.Bunlardan biri İstanbul Hadımköy’de büyük bir aktarma merkezi açtık.UPS standartlarında bir yatırım yaptık. Ve sonrasında İstanbul Havalimanı’ndaki yatırımımızı tamamladık. Bu yatırıma bağlı olarak Türkiye ‘nin UPS havayolları ağına dahil olması özellikle ihracat tarafında bizim gücümüzü biraz daha artırdı.
Çünkü bu uçaklarla haftanın altı günü operasyon yapabiliyoruz.Boeing 767 model kargo uçağı İstanbul ile Köln arasında çalışıyor. Haftanın altı günü İstanbul’a dolu geliyor ve İstanbul’dan da dolu gidiyor.Tabii ki ihracat yüklemeleri her zaman daha güçlü” diye konuştu. UPS global olarak Türkiye’yi nasıl konumlandırıyor sorusunu yanıtlarken Engin Kolat şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye kuzey-güney ve doğu-batı ekseninde tam orta yerde duruyor. Ve ileri doğru baktığımızda mutlaka bulunulması gereken bir ülke konumunda.İstanbul Havalimanı ilk açıldığında buraya ilk taşınan bir şirketiz.
Kendi uçaklarımızla operasyon yapabilir hale gelmek için önceden bu büyümeyi görmek gerekiyordu ve biz yatırımlarımızı bu büyüme potansiyeline göre yaptık.Türkiye bizim için doğu ile batı arasında bir bağdı.Şimdi kuzey ile güney arasında da, Afrika ve Kafkaslarla bağlantılarda da çok önemli merkezi bir üs haline geldi UPS organizasyonu içinde. Türkiye’nin yeri biraz daha güçleniyor. İhracat taşımalarında potansiyelimiz yüzde 40 arttı.
Büyük bir network’ün bir parçası olmak UPS Türkiye olarak bize inanılmaz bir esneklik sağladı”.
Yüksek katma değer sağlayabilir
Engin Kolat Türkiye’nin son yıllarda yarattığı kendi yük hacmi ve küresel hava kargo trafiği ile bölgesel merkez olma potansiyeline sahip olduğunu ifade ederek “Bölgesel merkez olmak gerçekten inanılmaz bir katma değer sağlıyor. Bu bilgi birikimi ve know-how hepsi var Türkiye’de.
Avrupa için özellikle doğu ile batı arasında çok daha iyi bir konumda böyle büyük bir merkez olabiliriz”dedi. UPS taşımalarında Türkiye’nin ihracat tarafının her zaman güçlü olmaya devam edeceğini belirten Kolat, “Bu Türkiye’nin bir bağlantı noktası olarak kullanılması için de güzel bir fırsat.
Türkiye hem güneyde hem de doğuda birçok noktayı besleyen ülke konumunda. Geliş tarafında ise Türkiye’yi merkezi bir üs olarak konumlandırıp Kuzey Afrika’ya ve Yakın Asya’ya yayılan ve transit yükleri buradan aktaran bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz.Birinci hedefimiz transit yükleri Türkiye üzerinden bu coğrafyalara ulaştırmak” diye konuştu.
Yatırım bütçesinden daha fazla pay almak
UPS’in Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa Bölgesine beş yılda 2 milyar dolardan fazla yatırım bütçesi ayırdığını belirten UPS Türkiye Ülke Müdürü Engin Kolat “ Biz Türkiye olarak bu rakam içinden ne kadar yatırım aldığımızı değil, bu toplam bütçeden ne kadar pay aldığımızı daha çok önemsiyoruz.
Avrupa bölgesi için 5 yılda 2 milyar dolarlık bir yatırım bütçesi ayrıldı. Bizim için önemli olan oradan ne kadar bir pay çekebileceğiz. Ne kadar iyi sonuçlarınız varsa bu bütçeden o kadar daha çok pay alabilirsiniz” dedi. UPS’nin taşıdığı kargo türleri ve e-ticaretteki ağırlığı üzerine bilgiler veren Engin Kolat şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıllara kıyasla daha fazla B 2 B ve B 2 C ihracat daha öne çıkmış görünüyor.Eskiden ihracatta tekil alıcılara yönelik bir yaklaşım ön planda idi.
Burda azalma olmadı ama, yurdışındaki depolara yönelik ihracatta önemli bir artış var. İhracatçı kuruluşlarımız son kullanıcıya bu kanaldan daha etkin ulaşabiliyorlar. Büyük oktanlı ve daha büyük çıkışlar olduğunu görüyoruz. Bu da şunu gösteriyor ki artık Türkiye’deki e-ticaret açısından tekil işlemlerden çok gerçekten pazardaki yerini gören, satışını biraz daha orta vadede planlayabilen ihracatçı tarafı daha güçlü.
81 ilde üniformalı hizmet
“Paket ve aktarma merkezleri anlamında doğrudan UPS’in yönetimi altında 8 adet merkezimiz var. İstanbul,Ankara,izmir,Afyon, Antalya , Adana, Gaziantep,Bursa ve Kayseri’de. 81 ilde UPS uniforması altında hizmet götürebilmek önemli. İhtiyaca göre her yerde şube açabiliriz. Hem kendi organizasyonumuzla hem de güçlü acentelerimizle büyük illerin nerdeyse tamamında varız. Çalıştığımız acentelerin bizimle çalışma süreli oldukça uzun. Çok sık acente değiştirmeyiz ve bu da bize büyük güven veriyor.İhracatta bazen bir gün çok şeyi değiştirebiliyor.
Örneğin tekstil sektöründe Türkiye’den çıkan numunelerin vardığı saat bile o işi alıp alamayacağınızı etkiliyebiliyor. O. yüzden bizim ihracat taşımalarında sabah 10’a kadar teslimat garantili hizmetimizi kullanan birçok müşterimiz var. Bu gerçekten çok premium bir ürün ihracatçılarımız için. Kim önce numunesini ulaştırabilirse onun işi alma şansı da artıyor doğal olarak.
